"Siz lisede ve üniversitede işinde gücünde efendi,çalışkan çocuklara yüz vermeyip serseri heriflerle
takıldınız, yiyiştiniz falan filan yaptınız o serseriler ,iyi bir iş sahibi olamadı.
ama o yüz vermediğiniz efendi, dürüst çocuklar iyi yerlere geldiler.
evlilik çağına geldiğinizde de senelerce takıldığınız serserilerle değil de iyi bir iş sahibi olan efendi,
çalışkan adamlarla evlenmek istediniz.
ama onlar geçmişinizden dolayı sizi istemedi.
sonra da "türk erkekleri çok gerikafalı, namusu bacak arasında arıyor" diyorsunuz.
siz senelerce serseri heriflerle takılacaksınız,iş evliliğe gelince düzgün bir adamla evleneceksiniz ha ?"
|
PaTRoNKraL
7 Kasım 2012 Çarşamba
doğrular acıtır
5 Kasım 2012 Pazartesi
Ah O Saçların...
Söküp atılmıyor bende mi kusur
Doğarken kök salmış öze saçların
Bir kara sevda ki ya büyü ya sır
Sığmıyor kaleme, söze saçların
Örgüde bir başka, düzde bir başka
Gizlendiği zaman nazda bir başka
Omuzda bir başka yüzde bir başka
Kirpik olmuş inmiş, göze saçların
İpekten sırmadan, tel tel yaratmış
Telini bir ömre bedel yaratmış
Sanki vasfi için özel yaratmış
Dört mevsim bir başka taze saçların
ahhh o saçların ahhh o saçların
dört mevsim bir başka taze saçların
Mustafa YILDIZDOĞAN
Doğarken kök salmış öze saçların
Bir kara sevda ki ya büyü ya sır
Sığmıyor kaleme, söze saçların
Örgüde bir başka, düzde bir başka
Gizlendiği zaman nazda bir başka
Omuzda bir başka yüzde bir başka
Kirpik olmuş inmiş, göze saçların
İpekten sırmadan, tel tel yaratmış
Telini bir ömre bedel yaratmış
Sanki vasfi için özel yaratmış
Dört mevsim bir başka taze saçların
ahhh o saçların ahhh o saçların
dört mevsim bir başka taze saçların
Mustafa YILDIZDOĞAN
ÖZLEDİM SENİ..
özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....
can yücel
özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....
can yücel
Akşam Esintisi
Vay be! Bakıyorum da şöyle eski günlere, boşa mı geçiyordu günlerimiz, boşa mı bakışıyordu aşka susamış gözlerimiz, çölde kalmış bir insanın suya bakması gibi... Gözlerimiz birbirlerini gözlediğinde, o sımsıcak duygunun kalbimin içinde deldiği aşk acısı... Her şey boş muydu? Yine o çıtır simitleri sabah ilk ben alıyorum, sana getirecekmişçesine o okul önünde... Şimdi ise sen ve ben ayrı ellerde... bak, sallanan sandalyemde tonton yanaklı bir dede olarak oturuyorum... Eski günlerdeki gibi aklıma geldin yine; bak içim sızladı... O gözleri görmeyeli tam 32 yıl oldu... Taze simit aldım yine, ama elimde duruyor öylece, biliyor musun senden bana hatıra tek bir resmin bile yok! Bana hatıran sadece 32 yıllık kalp ağrısı.......
KENDİ KALEMİMDEN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)